Markanızın Hikayesini Yaratın

Markanız ile müşterinin arasındaki bağı güçlendirin

Yazan: Ertan Kayalar

Markanızın hikayesini geliştirin

İnsanlar arası ilişkiler ticaretin kalbidir. Günün sonunda, firmanız problemleri çözer, sıkıntıları hafifletir, harika müşteri deneyimi sağlar. Bazen gelir, pozitif bir müşteri deneyimi sonunda yaratılabilir.

Eski moda çalışma tarzı, insanları bir araya getirip iletişim kurmaları üzerineydi. Bugün dünyanın neresinde olduğunuzun ya da işinize ne kadar para yatırdığınızın bir önemi yok.

İlişkiler kurmak için öykücülük çok güçlü bir tekniktir. Güzel hikayeler küçük girişimlere büyük sesler getirir. Bu da şirketler için hikaye anlatmadaki yaklaşımlarını neden geliştirmeleri gerektiğini gösteriyor. Hikaye anlatımı ve pazarlama beraber yürürler. Bir düşünün, infografik oluşturduğunuzda, bir facebook reklamı yazdığınızda, ücretsiz bir çevirimiçi kitap (bunun gibi), izleyicilerinizin dikkatini çekmeniz gerekir.

Günlük hayatta, tüketiciler (siz de dahilsiniz) aşırı reklamla karşılaşırsınız. Pazarlamacılar müşteri adaylarının dikkkatini çekmek için birbirleriyle yarışırlar. Böyle bir durumda markanız spam reklam mesajlarının arkasında kalır.

Peki markanızın nasıl göze çarpmasını sağlarsınız ? Cevap: Hikaye anlatarak.

Bu bölüm neden markanızın hikaye anlatımına önem vermesi gerektiğini ve nasıl bir organizasyonla başlamanız gerektiğini anlatıyor. Bunlar laf ebeliği veya sıkıcı şeyler değil. Hikaye anlatımı güçlü, uygulanabilir bir pazarlama tekniğidir. İkna olduğunuz mu ? Haydi başlayalım.

Marka hikayesi nedir ?

Marka hikaye anlatımı:

  • Şirketinizin neden var olduğudur
  • Ekibinizi nelerin motive ettiğini ve hergün neden gelip çalıştıklarını anlatır
  • Bir ürünün nasıl oluştuğunu anlatır
  • Markanızla çalışan hangi tür müşteriler bir değer buluyor ve neden
  • Şirketin arkasındaki insanlara şeffaf bir bakıştır
  • İlişki inşa eden bir araçtır
  • Farkettiğinizden daha incelikli ve hoş
  • Web varlığınızın altını çizen bir kavramdır
  • Tüm ekibinizi, organizasyonel basamaklarda kucaklayan şeyler
  • Bir şirket olarak sizin kim olduğunuza bir bakış
  • Dolaysız

Marka hikaye anlatımı şunlar değildir:

  • Uzun bir soluğu olmayan, 3-5 paragraflık şirketiniz hakkında bir kompozisyon
  • Bir blog makalesi
  • Yalıtılmış şeyler
  • Firmanıza ait parçalanmış bir bakış açısı
  • Sadece pazarlama ekibinize has şeyler
  • Basın bülteni
  • Viral video
  • Müşteri ve müşteri adaylarınızı manipüle eden bir araç
  • Sıkıcı
  • Gösterişli

Popüler düşüncenin aksine, marka hikaye anlatımı firma hakkında değildir.

Müşterileriniz ve ürün veya hizmetinizle kurdukları bağlantıyı oluşturan değerlerdir. Güçlü marka hikayeleri müşterileri birer yıldız gibi birinci sıraya koyar. Şirketinizi günü kurtaran bir kahraman gibi düşünün.

Çoğu zaman pazarlamacılar bu kavrama takılı kalırlar.

İletişim kurmada stresli ve kafası karışık kalırlar. İşlerinin nerede müşteri ile buluşacağını kestiremezler. Bir danışman almalı mıyız ? Kurumsal iletişimde şirketi sıkıntıya sokar mısınız ? Hele bir mühendis iseniz ? Bu lanetlendiğiniz anlamına mı gelir ? Bu süreci aşırı düşünmeyin. Hikaye anlatımı doğal olarak yapılan birşeydir. Daha çok ne yaptığımızın farkına varmadan yapılan birşeydir. Çevrimiçi içerik yazmak zordur. Problem de budur. Hikayeler arada kaybolur gider. İnsanların ilgilisini marka laflarınızın arasında kaybedersiniz. Ne yaptığınızı ve neden müşterilerinizi önemsediğinizi çalışırken kendinizi sıkışmış hissedersiniz. Öyleyse, neden müşterilerinizden sizin adınıza markanızın hikayesi anlatmalarını istemiyorsunuz ? Müşteriler hikayenizi oluşturmada tahmininizden çok daha fazla yardımcı olabilirler.

Pazarlamayı unutun

Başlık belki kafa karışıklığı yaratabilir, ancak başarılı pazarlamanın anahtarıdır. Bir ürün satan pazarlamacı gibi düşünmeyi bırakın. Aksine müşteriye odaklanın. Neden sizin şirketinizi önemsemesi gerektiği sorusunun cevabını verin. Bunun anlamı da, ikna edici olmak ve duygulara hitap etmek demektir. Sıkıcı olmayın. Satmaktan ziyade paylaşın. Güçlü yönlerinizi, zayıflıklarınızı ve bu noktaya nasıl geldiğinizi anlatın. Müşterinizle bir sohbet başlatın.

Müşterinizin dilinden konuşun

Güvenilirlik metin yazarlığının anahtar noktasıdır. Aşırı resmi veya çekingenseniz, izleyicinizin güvenini kaybedersiniz. Çünkü insanlar ikiyüzlülüğü hemen tanırlar. Tuhaf bir hazır resim, sahte müşteri, sahte sözler... Boş bir mesaj sadece beyninizi yorar. Bunun yerine gerçek olun, insan olun.

İletişim çağındayız. İletişimi doğru kuranlar kazanıyor.

Akademik, teknik jargon laflar işe yaramaz.

Sıkıcı vizyon-mizyon lafları kimsenin okuyacağı türden içerikler değildir. Ancak müşterilerinizin dilinden konuşursanız, durup sizi dikkatle dinleyeceklerdir.

Kusursuz gramerin üzerinde takılı kalmayın. Bunun için bir metin yazarı bulabilirsiniz. İmla hatalarını dert etmeyi bırakın. Bunun yerine geliştireceğiniz mesajınızın üzerine odaklanın.

Güzel konuşmak demek aynı zamanda lafı uzatmadan kısa kesmek demektir.

Hepsini bir kağıda yazın sonra kesin, sonra tekrar kesin. Bilgiyi iletecek kadar yeterli kelime kalıncaya kadar kısaltın. Çok uzun ve hantal bir hikayeyi kimse okumak istemez. Bir blog yazısı kısa tutmak en iyisidir. Yoksa okucularınızın dikkatini kaybedersiniz. Ne söyleyecekseniz mümkün olduğunca az ve öz anlatmaya çalışın. Eğer iyi bir ürün yarattıysanız müşteri ve müşteri adaylarınız onu algılayacak kadar akıllıdır.

Mesaj yapınızı oluşturun

Marka hikaye anlatımı firmanızın ne dediğinden daha inceliklidir. Daha önce bahsettiğim gibi “nasıl” önemlidir. Pinterest'in içerik stratejisti Tiffani Jones Brown ve arkadaşları ses, ton, kullanıcı arayüzü, gramer ve pinleyenlerin eğitiminden sorumlu. 5 kişi Pinterest'i topluma yönelik yüzü için yeterli.

Şirket mesaj mimariniz rastgele oluşan birşey değildir.

Dikkatli stratejik planlama gerektirir. Güzel hikayeler rastgele ortaya çıkmaz. Doğru mesaj için odaklanmanız gerekir. Müşteri adaylarınızı sıkmadan, doğru zamanda süper iletişim kurabilen bir sisteminiz olmalı.

İçerik mimarinizde kelimeleri nasıl seçeceksiniz ?

Marka statejistlerinin kart sıralama ekzersizi bu konuda yardım edebilir.

  • Markanızla alakalı kelimelerin listesini yapın. Bunlar müşterilerinizin şirketiniz hakkında söyleyebileceği kelimeler olmalı.
  • Bu kelimeleri bir sayfaya yazın.
  • Sonra da uygulanabilir, markanızla alakalı olanlarını ayırın.
  • Ayırdığınız kelimelerden en alakalı olanlar hangileridir ?
  • Bu kelimelerden markanızı açıklayacak şekilde cümleler oluşturun.
  • Bunları mesaj mimarinizde bir araya getirin.

Müşterilerinizi bu sürece dahil edebilirseniz güzel olur. Örnek bir referans proje incelemesi. Hangi kelime ve deyimlerle sizin markanızı açıklıyorlar. Daha fazla görüşme ve hizmet yorumları sizi yönlendirir. Daha çok kalıpları görmenizi sağlar.

Çevrimiçi ve çevrimdışı varlığınızı birleştirin

Şirket hikayeniz, mesaj mimariniz ve marka kimliğiniz ekip üyelerinizi heryerde takip eder. Bloglardan, basın bültenlerine ve önemli medya kanallarında. Şirket kimliğinizi mümkün olduğunca tutarlı ve tümleşik tutmanız gerekir. Tüm dünya ile paylaştığınız özgün ve organizasyonunuza şeffaf bir bakış.

Kelimelerinizi akıllıca seçin

Ne söylediğiniz nasıl söylediğiniz kadar önemlidir. İzleyicilerinizle en iyi iletişimi kuracak tonda, bir ses, bir iletişim stili kullandığınızdan emin olun.

Hedef kitleniz gençler ise onların dilinden konuşmak zorundasınız. Genç kızların ilgi alanları farklı, delikanlıların farklı olabilir. Eğer eğitim kurumları veya öğretmenlere yönelik iseniz tarzınız gençlerle aynı olabilir mi ? B2B alanda resmi dil kullanımı çok yaygındır. Ancak orada bile müşterinizin birey olduğunu unutmayın. Onları yakalayacak bir tonda konuşmanız gerekir.

Marka stilinizi oluşturmak için bazı önerileri listeleyelim:

  • Web sitesi bölümünün hedefi: ziyaretçiniz siteye geldiğinde neyi gerçekleştirmeyi bekler
  • İzleyici: Spesifik web sitesi bölümüne bağlantı kurmak için kim gelecektir ?
  • Güçlendirilmesi gereken temel kavramlar: Web sitenizin bu bölümünü veya içerik parçasını ziyaret ettikten sonra izleyicileriniz ne hissetmelerini istiyorsunuz ?
  • Ton: Bu bölümü okuduklarında hangi duygulara sahip olmalılar ?
  • Görünüm: Yazarınız ilk elden mi 2. veya 3. şahıs mı ? Hikayenizi kim anlatıyor ?
  • Ses: Konuşma diliniz konuşkan, resmi veya ikisinin ortasında mı olmalı ?
  • Marka stiliniz ve mesaj mimariniz özel tasarlanmış ve yazı veya video gibi farklı ortamlardan bağımsızdır. İnfografik, video, e-kitap, blog yazıları farketmez. Yazmak çevrimiçi iletişimin bir formudur. Enerjinizi çevrimiçi üreteceğiniz herşey için bir yapı oluşturmak için harcayın.

Bölüm Özeti

  • İnsandan insana iletişim pazarlamanın kalbidir. Marka hikaye anlatımı bu bağları tekrar güçlendiren bir tekniktir.
  • Hikayeler markanıza güçlü bir ses, saygınlık kazandırır.
  • Hikaye anlatımı ortam bağımsızdır. Blog yazıları, müşteri destek merkezleri, hakkımızda sayfaları, videolar veya infografikler. Her yerde kullanılabilir.
  • Marka hikayenizi web sitesinde ve gerçek dünyada bağlantı kuracak şekilde oluşturmalısınız.
  • Açıkca ne söylediğinizden ötesidir. Hedef kitlenizle nasıl bağ kurduğunuz da önemlidir.
  • Hikaye anlatımı soyut, belirsiz ve zorlu bir plandır. İlgili kelimeleri sıralama egzersizleri, mesaj mimari haritaları ve marka stil klavuzları, kolay anlaşılan ve ölçekleyen çalışmalardır.
  • Markanızı kim tanımlar ? Müşterileriniz. Ne söylediklerini çok iyi anlamalısınız. Desenleri belirleyip, bu kavramları kendinize yakın tutmalısınız.